کلمات کلیدی مربوط به کتاب دیوان فرهنگ لغت ترکی Divan-ü Luğat-it گردآوری شده از (محمود بن حسین حسین کاشاری): زبان ها و زبان شناسی، زبان شناسی، زبان شناسی ترکی
در صورت تبدیل فایل کتاب Divan-ü Luğat-it Türk-den Derlenmiş Etimolojik Sözlük (Mahmud Bin Hüseyin Kaşğari) به فرمت های PDF، EPUB، AZW3، MOBI و یا DJVU می توانید به پشتیبان اطلاع دهید تا فایل مورد نظر را تبدیل نمایند.
توجه داشته باشید کتاب دیوان فرهنگ لغت ترکی Divan-ü Luğat-it گردآوری شده از (محمود بن حسین حسین کاشاری) نسخه زبان اصلی می باشد و کتاب ترجمه شده به فارسی نمی باشد. وبسایت اینترنشنال لایبرری ارائه دهنده کتاب های زبان اصلی می باشد و هیچ گونه کتاب ترجمه شده یا نوشته شده به فارسی را ارائه نمی دهد.
Təbriz, 2005. - 1082 b.
Kökbilim veya etimoloji çok ince bir
bilimdir. İşbı bilimin konusu kökbir (Cognate) olan sözcükler
ve onlardan ayrılmış üyeleri tayin etmekdir. Bu bilime
dayanarak, bir çok sözün kökünü dilin en eski şivelerinde
bulmak olur, ve sözcük aile üyelerini tanıya biliriz, yeni
sözün kökü hemde onun değişimleri malum olur. Örneğin
1. Aq Ana (Eski Türkçe)
2. Akina (Eski Yunanca)
3. Miş Ana (Avestaca)
Sözlerin ilgisini araştırmaya başlayan kimse, bu bilimden
yararlanmalıdır. İşbu bilim yardımı ile, Latince fac kökünün,
fact, factory, factiv, factitiaus, faction sözlerini de öğrene
biliriz.
Ne yazık ki bizim bazı üniversitelerimiz ve resmi
organlarımızda bu bilim küçümsenmektedir, ve bir etimolojik ve
bilimsel jestler ile, inceleme yok, önceden kabul edilmiş
teorilerin kesinleşmesi için, teorilerini bilim sonucu gösterme
için çalışanlar yersiz çaba göstermektedirler.
Folk Etimoloji, Folklor bilimde tatlı bir bahis mevzusu
olabilir. Mitolojiye dayanarak, coğrafi adlar hakkında deyilen
tam etimolojik öyküler gibi. Başka örnek olarak, İngilizce'de
Hungail (Tırnağın kökü) sözünü formada Angnael (Tırnak ağrısı)
sözüne benzediği için onları bir kökten farz edenler vardır.
Fakat, dünya etimolojistleri, böyle kamu kökbilim metotları ile
ayaklaşmıyorlar. Onlar dilcilik, edebi, tarihi, coğrafi ve
folklorik kaynaklardan yararlanarak, faaliyete devam
ediyorlar.
Türk dili dünyanın doğal ve en geniş dili olduğu için, tam
dillere etki bırakmış bir dil sanılır ve ana sözcük dağarcığı
ve gelişme yetkisine sahiptir. İşbu dilde milyonlar sözcük
türetme olabilir.
Mahmud Bin Hüseyin Kaşğari ilk Türk etimolojisti olarak
tanınır. O, Divan-ü Luğat-it Türk eserini yazarak Türkçe'mizi
Arapça ile karşı karşıya koymuş ve bu dilleri iki at başı
adlandırmıştır ve Türkçe'nin dünya dillerinden üstün olmasını
vurgulamıştır. O, etimolojiye dayanarak, bir çok sözlerin
köklerini de tayin edebilmiştir. Kavim adları, coğrafi adlar,
tarihi adlar vs.nin köklerini açıklamıştır.
Bir doğubilim adamı işbu yapıtı "Altın Madeni" adlandırır ve
buda ona göredir ki bu kitabın incelemesi ile sözlerin bir çok
sırlarını açmak olur.
Elinizde olan kitap işbu Altın Madeninin sözcük listesidir.
Yapıtı sayın Hasan Bey HADİ, epey çalışarak hazırlamıştır.
Aslında yapıt "Divan-ü Luğat-it Türk"ün Farsça çevirisi
esasında hazırlanmıştır.
Hasan Bey yıllardır mütevazı bir bilgin gibi çalışıyor ve kendi
sahasında önemli işler görmüştür. Daha önce, Arın adlı sözlüğü
yayınlandı. Etimoloji sahesinde cesaretli bir iştir. Arapça ve
Farsça sözcüklerin Türkçe köklerini açıklayan bir eserdir.
Etimolojistler için çok yararlı bir yapıttır.
Elinizde olan Kitap: Divan-ü Luğat-it Türk-den Derlenmiş
Etimolojik Sözlük adlanır. Burada Hasan Bey Hadi evvela,
Divan-ü Luğat-it Türk Kitabında olan sözleri harf yazım ve
transkripsiyon yoluyla göstermiş ve alfabe sistemine sokmuştur
ve sonra sözlerin eşanlamlarını da sıralamıştır. Harflar için
gösterdiği işaretler, Farsça çevirinin önsüzünde tayin ettiğim
işaretlerdir fakat, yakın sesli ünlü ve ünsüzleri bir araya
toplanmıştır. Örneğin O-Ö ünlülerini ve K, G, Ğ, Q ünsüzlerini
bir ayaya getirmiş, her bölümü bir harf ile işaretlemiş ve D
önsüzünü T sırasında sıralamıştır.
Örneğin düd ve tütün sözlerini iki başka sırada sıralasa idi,
etimolojist sonuca varamazdı. Şimdi başvuruda olan, düd sözünü
tüt, tütün, tütsü, tütük ve tütsük ile bir sırada görür ve işbu
sözlerin hepsinin bir kökten olmaları sonucuna varır.
Genç etimolojist Muhammed Sadık NAİBİ ile birge kurduğumuz
inceleme oturumunda, Hasan Bey şu metodu açıklayarken, biz
kanıta varabildik. Şu metotta baş verecek hata ihtimali bir
tarafta dursun, işbu cesaret bilimsel metodun Türkoloji'ye
çeşitli yararlar getire bilmesi kanıtındayım.
Hasan Bey işbu kitapta sözcük sıralama işinde eli açıklık
etmiştir. Yani temel sözcükler dışı, onların eş anlamların da
sözlük sistemine sokmuştur. Fakat Divan-ü Luğat-it Türkte giden
sözcükleri "ka. " İşareti ile işaretleye bilmiştir.
Örneğin:
qucğun: qucğundıka. , soğan.
qucğundıka. : qucğun, soğan.
Birinci satırda qucğun telaffuzunun Divan-ü Lağat-it Türkte
olmaması vurgulanır ve "ka" işareti onun kaşğari'de qucğundı
yazıldığını söylerken, ikinci satırda işbu talafuzun Divan-ü
Luğat-it Türk'ten alınması onaylanmaktadır.
Şu iş metodunun tam sözcükler üzerine aşılanması zor bir iş,
hata ihtimalı da çok tabii.
Ben şu aziz kitabın yayınlanmasını, İran'da Farsça çevirisinden
sonra gerçekleşen ciddi ve ilmi bir addım hesap ediyorum ve bu
zor ve ağır iş için yazara sağ ol diyorum, etimolojistlerin
dahada iyi yararlanmalarını umuyorum.